4 Ağustos 1345 - İsmail, 1342-1345 doneminde saltanat süren Türk kökenli Bahri Hanedanı'ndan onaltıncı Memluk Devleti hükümdarı
Rahmetle anıyoruz.
Türk-İslam Tarihinde Gözden Kaçan Bir Sayfa: Sultan İsmail (1342–1345)
Tarih kitaplarının aralarında sessizce duran Sultan İsmail, Türk kökenli bir Memlûk hükümdarı olarak yalnızca kısa bir saltanat sürmedi; aynı zamanda Türk-İslam kimliğinin Arap coğrafyasındaki varlığını da güçlü bir şekilde temsil etti.
Memlûk Devleti, özellikle Bahrî Hanedanı döneminde Türk komutanların İslam dünyasında nasıl önemli roller üstlendiğini gösteren eşsiz bir örnektir. Sultan İsmail de bu zincirin altın halkalarından biridir.
Mısır’da hüküm süren bu Türk asıllı hükümdar, sadece siyasi bir figür değil; aynı zamanda Türklerin İslam medeniyetine katkısının bir simgesi olarak değerlendirilmelidir. İslam coğrafyasında Türk kimliğini koruyarak devlet yönetiminde söz sahibi olmaları, Türk-İslam tarihinin sürekliliği açısından dikkat çekici bir detaydır.
Memlûkler, Haçlılara ve Moğollara karşı verdikleri mücadeleyle İslam dünyasını korumuş, bu savunmacı misyonlarıyla “İslam’ın kalkanı” olmuşlardır. Sultan İsmail’in dönemi, bu koruma anlayışının sürdürüldüğü kritik bir zaman dilimidir.
Türkçe’nin, bu dönemde askeri ve yönetim dili olarak kullanılması, sadece bir dil meselesi değil; aynı zamanda Türk kimliğinin devlet yapısına ne kadar kök saldığını gösteren tarihsel bir kanıttır.
Sultan İsmail gibi isimler, bize sadece bir hükümdarın hikâyesini değil; bir milletin İslam dünyasındaki izlerini, katkılarını ve kimlik mücadelesini de anlatır. Bu nedenle, onun saltanatı Türk-İslam tarihi için sadece ilginç değil, aynı zamanda kıymetli bir inceleme konusudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder