25 Şubat 2025 Salı

TÜRK ADININ ORTAYA ÇIKIŞI VE ANLAMI

TÜRK ADININ ORTAYA ÇIKIŞI VE ANLAMI

Türk adının tarihi kaynaklarda farlı şekillerde kayıt edildiği görülmektedir. Bunlar arasında en önemlilerine bakıldığında Herodot’un Targita, Hint kaynaklarında Turuha, Çin kaynaklarında Tukuye şeklinde kaydedildiği görülmektedir. Eski Ön Asya çivi yazılı metinlerinde geçen Turukku’ların da Türk kavimleri olduğu düşünülmüştür. Orhun kitabelerinde geçen Türk adı “Türük” sözcüğü olarak kaydedilmiş olup, son araştırmalarda ise “Türk” kelimesinin 6.-8. yüzyıllardan önceki dönemlerde “Törük” şeklinde kaydedilmiş olabileceği de ileri sürülmüştür 
Divanu Lugâti't-Türk'te Kaşgarlı Mahmud Türk kelimesini açıklarken, Nuh'un oğullarından birine Allah tarafından verilmiş bir isim olduğunu ifade eder ve Türk'ün halkının da bu isimle anıldığını eklemiştir. Allah'ın ordusuna “Türk” dediğini ve memnun olmadığı halklara cezalandırıcı olarak gönderdiğini eserinde yazmıştır. 
Türk sözcüğü, “türemek, güç, kuvvet, miğfer, intizamlı, terk edilmiş, olgunluk çağı, deniz kıyısında oturan adam, cezb etmek, türemek, türeli (kanun ve nizam sahibi), güç, kuvvet vb. çok sayıda anlamlarının olduğunu söylemek mümkündür. Türklerin köken olarak beyaz ırkın Turan kolundan olup brakisefal yuvarlak yüzlü ve badem gözlü olduğu da kayıtlarda yer almaktadır.
Coğrafî bir terim olarak Türkiye sözcüğünün VI. yüzyılda Orta Asya için kullanıldığını kaydeden Zerrin Günal, IX.-X. yüzyıllarda Volga nehrinden Orta Avrupa’ya kadar olan bölge için Türkiye ifadesinin kullanıldığını ve XIII. yüzyılda ise Memluk Devleti zamanında, Mısır ve Suriye’nin de aynı adla anıldığına işaret ederek, Anadolu için ise, XII. yüzyıldan itibaren Türkiye adının kullanıldığını kaydetmiştir. Tarihsel süreçte Türklerin yaşadığı coğrafyalara bakıldığında Türklerin Asya kıtasının birçok yerinde ve Avrasya’da birden fazla alanda varlığından bahsetmek mümkündür.
Tarihsel süreçte Türklerin yaşadığı coğrafyalara bakıldığında Türklerin Asya kıtasının birçok yerinde ve Avrasya’da birden fazla alanda varlığından bahsetmek mümkündür. Dolayısıyla Türk adının da bu kapsamda çok eski tarihlerden itibaren var olduğunu ve kullanıldığını özellikle Çin ve Bizans kaynaklarında görmek mümkündür. Ayrıca Türk adının çok eski tarihlere dayandığını ve Türklerin bir halk olarak tarihin en eski dönemlerinden beri var olduklarının da belirtilmesinde yarar vardır. Türk adı Oğuznamelerde, Göktürk, Bilge Kağan ve Tonyukuk, Orhun Yazıtlarında, Rus, Çin vd. kaynaklarda farklı anlamlarda olsa da yer aldığını söylemek mümkündür. 
Türlerin yaşadığı bu bölgelerde, günümüzde de kendine Türk diyen birçok insanla karşılaşılmaktadır. Bugün Suriye’de İran’da ve bütün Arap toprakları ile birlikte Avrupa’da çok sayıda Türk yaşamaktadır. Bosna Hersek’te, iç savaşta Sırp zulmü başladığı dönemde radyolarından Türkçe ile “bize yardım edin, bize sadece Türkiye yardım eder.” diyen yine Avrupa’daki soydaşlarımızdır. Buradaki Türk soydaşlarımızla kurumsal yakınlıkların kurulması çok önemlidir. Soydaşlarımızı hatırlamalı, onların elinden tutulmalıdır. Çünkü Türk beklenendir. Eski Türk halkları güçlü olan Türk Devleti etrafında birleştiği, güçlendiği görülmüştür. Türkiye’nin gelişmesiyle birlikte Avrupa’da kimlik bunalımı yaşayan Türklerin de özgüveninin arttığı, ana vatanla bağlarının güçlendiği gözlemlenmektedir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti güçlendikçe daha da büyüyecektir. Devletimizin önemli bir kurumu olan TiKA bu konuda büyük çabalar göstermektedir. Türk olan her mahalleye her haneye ulaşmaktadır. Büyük devlet olma yolunda önemli gelişmeler yaşanmaktadır.       

                                        Altay Torun 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KIBRIS BARIŞ HAREKATI

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yıldönümü kutlu olsun. #İTEM #hubbulvatan